Blog
“Gümrüklere hız gelirse lojistik rekabette öne çıkarız”
![](https://lojistikgundem.com/wp-content/uploads/2025/02/43207.jpg)
UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Ayırtman, “Türkiye’nin dünya lojistik endeksinde daha yukarılara gelmesini istiyorsak bize hız gerekiyor. Mevzuat yeni baştan değerlendirmeli. E-ticaretin mevzuatı tümüyle ayrı olmalı” dedi.
UTİKAD Mikro Lojistik ve Dijitalleşme Çalışma Grubu Başkanı Serdar Ayırtman, dijitalleşme ve yapay zekanın tüm dünyada başdöndürücü bir hızla geliştiğini belirterek,“ Bugün itibariyle bu otonom sistemlerin bir parçası olmak zorundasınız. Aksi halde üretkenliğinizi kaybedersiniz. Yapay zeka ile yönetilen gemiler var.
Limanlar var. Lojistik ve taşımacılıkta yapay zekanın gelen bir iş tanımını firma içinde ilgili birimlere kusursuz biçimde dağıttığını görüyoruz. Öyle bir noktadayız ki daha önce yapılan takvimlemeler artık 2-3 sene öne alınmış durumda. 2030’larda göreceğiz dediğimiz birçok olayla 2030’lardan önce tanışacağız”dedi. Serdar Ayırtman, DÜNYA Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
E-ticaret ile lojistiğin sinerjisini nasıl görüyorsunuz?
Dünyada e-ticaret hacmi ise 6 trilyon dolara ulaşmış . Kuşkusuz Türkiye’nin e-ticaretteki payı dünya pazarına mukayese olarak henüz çok küçük ama e- ticarette büyüme hızı çok yüksek. 2030 yılı itibariyle e-ticaretin dünyada toplam ticaret içindeki payı yüzde 40’a ulaşacak.
Türkiye’nin de benzeri grafik sunması bekleniyor. Türkiye lokasyon olarak ticaret koridorlarında, transit ticarette çok önemli bir yerde duruyor. Fakat Türkiye’nin lojistik sıralamadaki yerine bakıyoruz, henüz aşağılarda.
Türkiye’nin limanlarının, hava limanlarının transit hub olarak kullanım kapasitesine ve performansına bakılıyor bu sıralamalar yapılırken. Hedefimiz Türkiye’yi ihracatta ve transit ticarette daha rekabetçi hale getirmek. E ticaret dediğimizde hava,kara ve deniz modları var. Ancak hava kargo hız dolayısıyla daha ön planda. Türkiye’de İGA İstanbul Havalimanı ile havacılıkla ilgili önemli bir yatırım yapıldı. Bugün İGA çok önemli bir lojistik merkez durumunda. THY de önemli yatırımlar yaptı. Bugün bölgesel önemli bir oyuncu haline geldi.
Fakat biz diyoruz ki eğer e-ticaret hacmini daha arttırmak istiyorsak bunu tek bir merkezle sınırlamamak lazım. Türkiye büyük bir ülke ve 830 bin kilometrekareyi aşan yüzölçümünü düşündüğümüzde şimdi e-ticareti tek bir yere merkezlerseniz maliyetler artıyor ve üretkenlik kaybediliyor. Dolayısıyla e-ticareti, ülkenin sathına yaymak ve Türkiye’de faaliyet gösteren tüm uluslararası hizmet veren havalimanlarına dağıtmak gerekir. Böylece tek bir havalimanında bir darboğaz oluşturmaktansa, maliyeti azaltmak ve üretkenliği arttırmak icin tüm havalimanları sistemde yerini almış olur.
Gümrük sisteminin ve ilgili altyapıların dijitalleşmesi ve entegrasyonu konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Burada Türkiye’nin dijital dönüşümünü sağlaması konusu karşımıza çıkıyor. Tam olarak bu dijital dönüşümün gerçekleşmesi için nelerin yapılması gerekiyor UTİKAD olarak bunu ortaya koymaya çalışıyoruz.
Uluslararası alanda bu işi en iyi kimin yaptığını araştırdık ve karşımıza Singapur örneği çıktı. Singapur gerek vergi sistemi gerek bankacılık sistemi gerek gümrük sistemi tamamıyla entegre olmuş bir ülke. Limanlar ve taşıma işleri organizatörleri tamamen tek bir platformda her şeyi dijitale dönüştürmüşler. Bu hız getiriyor, hatayı tamamıyla ortadan kaldırıyor ve üretkenliği ortaya çıkarıyor.
Şimdi Türkiye dijital platformu olarak adlandırdığımız bu sisteme dış ticaretle ilgili tüm kurumlar da, gümrükler, limanlar, bankalar da, taşıyıcı, lojistik firmalar da bağlanacak.Türkiye aslında bugün baktığınızda dijitalleşme altapısında önemli yatırımlar yapmış durumda. E-devlet bunların başında geliyor. Çok ciddi bir dijital platform. Dijitalleşme sürekli gelişen bir durum. Gönlümüzde yatan olay, Türkiye’nin Singapur gibi dijitalleşmesi. Ama bu sisteme birinin ev sahipliği yapması bir zorunluluk. Burada ev sahibinin devlet olması gerekiyor.
Ne zaman böyle bir platform olabilir?
Biz böyle tek bir platformu da ön plana çıkarmak istemiyoruz. Çünkü bu platformun yöneticisi biz olmayacağız. Bizim amacımız böyle bir platformun kurulması. Kimin kurduğu çok önemli değil, önemli olan bir üst platformun kurulması. Devletin de bazı girişimleri olduğunu biliyoruz. Bunların arasında biz de bulut tabanlı bir alternatif olarak bir çözüm sunduk. Bu süreç devam ediyor, açıkçası bir zaman telaffuz etmek zor. Ama en azından böyle bir üst platformun gerekliliğini ve önemini anlatmış olduğumuzu düşünüyorum. Zaten Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi gibi bu işin hakikaten evsahibi bir kurum var ve bu konuda çok önemli çalışmalar yapıyor. Bu da bizi çok memnun ediyor.
Gümrüklerde en çok aksama noktaları nereler?
Türkiye’nin dünya lojistik endeksinde daha yukarılara gelmesini istiyorsak bize hız gerekiyor. Gümrük sistemi ilk tanıtıldığında hakikaten ses getirdi. Ancak dijitalleşme çok hızlı devam ediyor tüm dünyada. Bizim gümrük sisteminde de güncellenmesi gereken yerler var. Güvenlikle ticareti paralel yürütme çabası var bizim sistemde. Çünkü Türkiye konum itibariyle zor bir coğrafyada.
Gümrükler bazı şeyleri kontrol etmek zorunda ve bu da doğal olarak işlemleri yavaşlatıyor. Ancak hız ve güvenlik konusunu paralel götürmek gerekiyor. Gümrüklere o kadar ağır görevler verilmiş durumdaki onlar da bu görevin altından kalkmak için elinden geleni yapıyor gerçekten. Özetle gümrük sisteminin hızlanması gerek. Mevzuatın bununla ilgili olarak yeni baştan değerlendirmesi gerekiyor. Çünkü artık herşey çok hızlı ilerliyor. E-ticaret çok hızlı ilerliyor. Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada önemi de artıyor.
Küresel pazar yerlerinin e-ticarette haksız rekabet doğurucu uygulamaları olduğundan söz ediliyor. Sizin bu konuda değerlendirmeniz nasıl?
Türkiye’de hepimizin adını bildiği uluslararası kurye şirketleri yanı sıra küresel bazı e-ticaret pazar yerleri var. Bizim ihracat, ithalat ve dış ticaret şirketlerimiz,e-ticaret yapmak isteyen kuruluşlar da üye oluyorlar bu küresel pazar yerlerine.
Bu pazar yerleri Türkiye gibi yeni pazarlara girerken bazı tekel oluşumları da yaratıyorlar. Bunlar entegre pazar yerleri ve her taşıyıcıya veya kurye şirketine eşit uzaklıkta olmaları gerekir normalde. Küresel bir pazar yerinde ihracatçı kuruluş istediği taşıma veya kurye organizatörü ile bu ihracatı gerçekleştirebilir. Küresel kurye şirketleri gibi bizde de başarılı lokal şirketlerimiz var. Burada bir empoze veya dikte etme durumu olmaması lazım. Burası adı üstünde bir pazar yeri. Bu tercih işin doğal rekabetine bırakılmalı.
Kuşkusuz lojistikte ve e-ticarette global yapılar Türkiye’yi büyük bir pazar olarak görüyorlar. Türkiye dış ticaretinin bunlardan öğreneceği çok şeyler var. Biz bunların karşısında değiliz, tam tersine yanındayız. Aslında mevzuatımızda yapacağımız düzgün değişikliklerle daha fazla sayıda global şirketi Türkiye’ye çekmeye çalışıyoruz. Bu şirketleri bir tehdit olarak görmüyoruz. Zaten Türkiye pazarına gelmişler ve daha da fazla yatırım yapmak istiyorlar.
Hava kargo tüm ülke sathına yayılmalı
-E- ticaret İGA İstanbul’un yanısıra Türkiye’de uluslararası uçuşu olan tüm havalimanlarına yayılmalı görüşü için değerlendirmeniz nedir?
E-ticaret esasında Türkiye’de İstanbul Havalimanına sıkışmış bir noktada biz bunu Türkiye sathına yaymak istiyoruz. Uluslararası uçuş yapılan bütün havalimanlarında e-ticaret uygulamalarının yapılıyor olması gerekiyor. Türkiye’nin önünü açmak istiyoruz ve bizim amacımız Türkiye’yi dış ticarette rekabet eden bir ülke haline getirmek.
Türkiye’nin başka havalimanları da var, bizim amacımız Türkiye’de uluslararası uçuş yapılan bütün havalimanlarında e-ticaret uygulamalarının yapılıyor olması. İstanbul tekelinin kırılmasıyla gerek maliyetler azalacak, gerekse Türkiye’deki bütün ihracatcıların e-ihracat yapmak isteyen ya da e-ithalat konusunda kendisini geliştirmek isteyen şirketlerin önü açılmış olacak.
Kuşkusuz İGA hava kargoda bilinçli yaratılmış bir tekel değil. Bu ister istemez ticaretin kendi doğurduğu bir sonuç. İGA çok büyük bir yapı ve çok başarılı bir organizasyon. Hava kargoyu tüm Türkiye’nin sathına yaydığımızda Türkiye’nin rekabet gücünü arttırmış olacağız. Türkiye’nin bugün rekabet içinde olduğu ülkeler var. O ülkelerle rekabette öne çıkmak için Türk ithalatçısının, ihracatçısının, e-ticaret yapan küçük firmaların rekabeti için de bu yeni merkezler önemli olacak.
Bu bağlamda Mersin Bölgesi Türkiye’nin güneyi,bütün Akdeniz çanağı Mersin üzerinden bağlanan çok önemli bir nokta ve dolayısıyla bu yatırımların, hizmetlerin desteklenmesi gerekiyor. Uluslararası havaalanı kapasitesinde olan İzmir, Ankara, Antalya ve Adana gibi bölgeler de dünyaya ihracatın yine sınır ötesi olarak e-ticaret olarak yapılması açısından önemli merkezler haline getirilebilir.
LOJİPORT