Otomotiv üretiminde bir kriz bitmeden diğeri başlıyor. Çip krizi derinleştiği için dünya çapında birçok fabrikada üretimde yeni duruşlar açıklanırken, küresel tedarik zincirinde yaşanan problemlere yenileri eklendi. Tedarikçi tarafında ise bu gelişmeler nedeniyle ani sipariş iptalleri artıyor. Özellikle küçük tedarikçiler ayakta kalma mücadelesi veriyor ve bu giderek zorlaşıyor. Almanya’da iflas eden tedarikçiler var. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, düzenlediği toplantı ile otomotiv sektöründe yaşanan son gelişmeleri aktardı. Üretimi büyük sekteye uğratan mikroçip darboğazı, hammadde fiyatlarındaki artış ve konteyner krizinin devam ettiğini dile getiren Yenigün, bunlara liman sıkışıklığı, sürücü bulunurluğu ve magnezyum tedariki sorunlarının eklendiğini söyledi.
Hava kargo da çözüm olmadı
Pandemiyle birlikte limanlarda başlayan sıkışıklığın arttığını dile getiren Yenigün, birkaç hafta önce Şangay Limanı’nda yeni vakalar nedeniyle işlemlerin yavaşladığını hatırlatarak, “Maalesef tedarik sanayiinde artık klasik yöntemleri istediğimiz ölçüde kullanamıyoruz. Normal zamanda gemiyle kamyonla gelen malzemeleri, birçok nedenden dolayı uçurmaya başladık. Mikroçip ve bağlantılı parçaları yüksek maliyete katlanıp hava kargo ile getirmeye çalıştık ama bu kez de yine COVID-19’dan dolayı bu taşıma modunda da sorunlar başladı” dedi. Otomotivciler şu anda hem karadan hem denizden hem de havadan mal getirtmekte büyük zorluk yaşıyor.
Kamyon alan şoför de soruyor
Yeni gelişmelerin en canlısının sürücü bulunurluğu konusunda olduğuna dikkat çeken Yenigün, “İngiltere ile gündeme gelen bu sorun Almanya’da ve diğer birçok ülkede de var. Bu sorun pandemiden önce de vardı. Havalimanı inşaatında kamyon alan müteahhit şoför de soruyordu. Şimdi sorun değişen çalışma koşulları ve sektörden ayrılan sürücüler nedeniyle daha da arttı” dedi.
Sektörü zora sokan gelişmelerden biri de magnezyum tedarikinde başlayan sorunlar oldu. Alüminyum ve demir çelik üretiminde kullanılan magnezyum tedarikinde sıkıntılar başladı. Yüzde 87 pay ile dünyanın en büyük magnezyum sağlayıcısı Çin’deki tesislerinde emisyon kısıtlamaları ve enerji kıtlığı nedeniyle yaşanan kapanmalar oldu. Alüminyumla birlikte magnezyum da otomobillerin kaporta saclarında ve diğer bazı metal alaşımlarında çarpmaya karşı darbe etkilerini azaltma, kolay işlenme ve ağırlığı azaltmak için katkı malzemesi olarak kullanılıyor. Yenigün, “Metal fiyatları 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Zaten başımızda birçok sıkıntı varken her geçen gün buna yenileri de ilave oluyor” dedi.
Çip krizinin ne zaman biteceğine dair yapılan açıklamaları değerlendiren Yenigün, şunları kaydetti: “Bu yılın 3. veya 4. çeyreğinde rahatlarız diyorduk ama artık net bir şekilde 2022 yılının da bu sıkıntılarla geçeceğini maalesef telaff uz etmeye başladık. Anlattığım sıkıntılı süreçler maalesef önümüzdeki dönemde de devam edecek. 2023 yılı itibarıyla da yeni tesislerin açılacağı gibi gelişmelerle normale dönmesini öngörüyoruz. Burada en çok zarar gören sektörün otomotiv sektörü. Çip krizinin yıllık üretimde 10 milyon adetlik kayıp yaratması bekleniyor. Bu rakamı yılın başında 5 milyon adet olarak öngörmüştük ama maalesef ikiye katlandı.”
2020 yılının başından bu yana ana metallerde yüzde 140’ın üzerinde fiyat artışları olduğuna dikkat çeken Yenigün, petrolün de 80 doları geçtiğini bunun da sektöre etkileri olacağını söyledi. Yenigün, hammadde fiyatlarındaki artışı araç fiyatlarına yansıtmadıklarının da altını çizdi.
“Kaybolan şirketler olacak!”
Yaşanan sıkıntılara yenilerinin eklenmesinin kaçınılmaz göründüğünü ifade eden Yenigün, bu durumun firmaları zorlayacağını söyledi. Yenigün şöyle devam etti: “Bu gelişmeler geçtiğimiz 3-4 aylık süreçte karşımıza çıktı. Artık yaşam ve iş yapış şekli, her türlü temel değişti. Dolayısıyla bunların yenileri oluşacak. Burada önemli olan konu, şirketler bunları ne kadar daha uygun bir şekilde öngörürlerse, engellerle ne kadar savaşırlarsa, o kadar başarılı olacaklar. Eminim bunları başaramayan ve ortadan kaybolacak olan şirketler de olacak. Bunu sadece otomotiv özelinde de söylemiyorum. O kadar çok problemle uğraşıyoruz ki ilave bir şeyle uğraşacak takatimiz yok. Ki zaten Paris Antlaşması ve Yeşil Mutabakat gibi önümüzde çok önemli konular var. Bu konularda o kadar çok şey yapmamız gerekiyor ki. Artık gerçekten Türkiye’nin en çok katma değer yaratan, en çok ihracat yapan, en çok sektör olarak katkı veren otomotive gerçekten artık yeni sıkıntılarla değil, uzun vadeli ve korumacı bir şekilde yaklaşmamız lazım. Nasıl ki ABD kendi pazarını koruyorsa, bizim de burada sanayicimizi desteklemeye devam etmemiz lazım.”
Çip’te yatırımcı işi kolay ama…
ABD gibi bazı ülkeler çip üretimini gündemine aldı. Haydar Yenigün, “Türkiye’de hiçbir zaman yatırımcı eksikliği olduğunu düşünmedim. Paramız da var ama know-how dediğimiz konu orayı sıkıntıya sokuyor. Ya Ar-Ge’den üretirsiniz, sıfırdan başlarsınız ya da know-how’ı elinde bulunduran şirketi ortak yaparsınız ve getirir Türkiye’de üretim yaparsınız” dedi.
İlk iflaslar en büyük pazar Almanya’dan
Avrupa’nın en büyük otomotiv üreticisi ve pazarı konumunda olan Almanya’da tedarikçi firmalar alarm veriyor. Çip krizi nedeniyle birçok ana sanayi firmasının siparişleri iptal etmesi ve bazı fabrikaların geçici olarak kapatılması küçük ve orta ölçekli şirketleri zorluyor. Volkswagen, ve Ford bazı önemli fabrikalarda üretimi geçici olarak durduruyor. Opel’in Eisenach’taki fabrikasını bu yıl hiç açmayacağını duyurması da sektörde endişeleri artırdı. Alman basınına yansıyan haberlere göre; yakın zamanda iki Alman tedarikçi Heinze ve Bolta-Werke’nin ifl as etmesinde de çip krizi etkili oldu. Bir aydan kısa bir süre önce orta ölçekli tedarikçileri temsil eden üç dernek, üye şirketlerin içinde bulunduğu zor duruma açıkça dikkat çekmişti. Son olarak ülkedeki 9 bin şirketle sektörde faaliyet gösteren sekiz birliğin çatı örgütü olan Yan Sanayi Çalışma Grubu da sektöre yönelik tehlikeye dikkat çekti. Otomobil üreticilerinin özellikle küçük işletmelere karşı daha adil davranılması isteniyor. İptal edilen siparişler nedeniyle birçok şirketin depoları pahalıya alınan hammaddelerle doldu.
Alman Kauçuk Sanayicileri Birliği Başkanı Boris Engelhardt, “Mümkün olan en kısa sürede birbirimizle anlaşmanın farklı bir yolunu bulamazsak, Noel’e kadar küçük ve orta ölçekli otomotiv tedarikçileri arasında bir ifl as dalgası göreceğiz” diyor. Tedarikçi ağının güvenliğini sağlamanın özellikle pandemide ve yarı iletken darboğazı koşullarında birinci önceliğe sahip olduğu belirtiliyor. Engelhardt, şöyle devam ediyor: “Müşteriler iyi yarı yıl sonuçları sunarken, tedarikçilerin varlıklarını tehdit eden likidite darboğazları var. Proje ve araç maliyetleri için kısmi ödemeler yaparak ve hepsinden önemlisi tedarikçilerle daha iyi iletişim kurarak destek sağlanmalı. Otomobil üreticileri, hammadde fiyatlarındaki büyük artışlara rağmen tedarikçiler bu siparişlere göre üretimlerini sürdürmelerine rağmen sipariş ettikleri parçaları kabul etmiyorlar. Bu, şirketleri parçalıyor. Bankalar da kısa vadeli kredi verme konusunda daha isteksiz” diye konuştu. Öte yandan, Almanya dışında da üretimi azaltan ya da fabrikayı geçici olarak durdurun çok fabrika var. Volkswagen yan kuruluşu Skoda, 18 Ekim’den yıl sonuna kadar Çekya’daki tesislerinde üretimi önemli ölçüde azaltmak veya hatta durdurmak zorunda kalacağını duyurdu. GM, Fransa’daki fabrikasını, Toyota ise ABD’deki montaj hatlarını kapattı.
Sipariş iptalleri Türk tedarik sanayinde üretimi %30 düşürdü
Otomotiv üretiminde yaşanan sıkıntılar Türkiye’deki tedarikçileri de giderek daha fazla zorluyor. TAYSAD Başkanı Albert Saydam yaklaşık iki hafta önce DÜNYA’ya yaptığı açıklamada tedarik sanayinde otomotiv ana üreticilerinin verdiği siparişlerde iptallerinin başladığını, durumun daha da kötüleşebileceğini söylemişti. Korkulan oldu ve sipariş iptalleri arttı. TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca, konula ilgili son gelişmeleri DÜNYA’ya anlattı: “Tedarikçiler, pandeminin yaralarını sarabiliriz derken, daha kompleks ve daha çok sıkıntılı sorunlarla karşı karşıyalar. Hammadde en büyük sorun. Bazı hammadde fiyatları geçen yılın iki katına çıktı. Gaz ve elektrik artışları malum, ciddi arttı ve önümüzdeki dönemde daha da yükselecek. Tedarikçiler bu maliyet artışlarını ürünlerin fiyatlarına yansıtmakta zorlanıyorlar. Bu ciddi bir kar kaybı yaratıyor. Buna karşın ana sanayi müşterilerimiz ani sipariş iptalleri yapıyor. Üretimlerini durduruyorlar, kısıyorlar. Bu çok ciddi sorunlara sebebiyet veriyor . Mesela müşteriler tarafından eylül ayı için öngörülen üretim adetleri yüzde 25-30 civarında düştü. Alınan pahalı hammadde tedarikçilerin stoğunda kaldı.” Ekim ayı için de müşteri siparişlerinin azalma trendinde olduğunu ifade eden Kanca, “Çok pahalı alınan ve ürüne dönüşemeyen hammadde de tedarikçilerin nakit kaynağını yiyip bitiriyor. Güven sorunu başladı. Bugüne kadar otomotiv sektöründe 6 aylık, hatta yıllık sipariş adetleri önceden belli olurdu. Hammadde alımı, çalışan sayısı kapasite vs. hep buna göre ayarlanırdı. Tedarikçiler artık gelecek için verilen bilgilere güvenmiyor. Ne yapacakları konusunda ciddi tedirginler. Hammadde siparişi verseler ve müşteri adetleri düşürürse, bazı şirketler için ağır sonuçları olur. Çalışanlarını nasıl planlayacakları, istihdamı nasıl sağlayacakları konusunda endişeliler. Açıkçası tedarikçiler için zor kararlar ve zor zamanlar” diye konuştu.
Eylülde otomobil üretimi %34 azaldı
Eylül ayında otomotiv üretimi yüzde 24.7 gerileyerek 107 bin adette kaldı. Bu dönemde otomobil üretimi ise yüzde 34 azaldı. İlk dokuz ayda otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 921 bin 619 adet, otomobil üretimi yüzde 1 azalarak 571 bin 108 adet olarak gerçekleşti. Çok İyi bir yıl geçiren traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 962 bin 829 adede ulaştı. İlk dokuz ayda baz etkisi kaynaklı yaşanan artışa dikkat çeken Yenigün, sektörün parlak yılları olan 2017’nin henüz çok gerisinde olduklarını dile getirdi. Haydar Yenigün, iyi senaryoda 2021 hedefl erinin 1.5 milyon adet üretime ulaşmak olduğunu söyledi. Geçen yıl 1 milyon 298 bin adetlik üretim yapılmıştı. Yenigün, asıl hedefl erinin sektörün en parlak yılı olan 2017’nin de üzerine çıkmak olduğunu söyledi. 2017’de 2 milyonluk kapasitede 1,7 milyon araç üretilmişti.
Aysel YÜCEL – DÜNYA