Lojistik
Orta Koridor: Türkiye’nin Lojistikteki Yeni Kozu – Neden Bu Rota Hayati Önem Taşıyor?
 
																								
												
												
											Son dönemde küresel ticaretin rotası yeniden şekilleniyor. Avrupa ile Asya arasındaki ticarette güvenli ve hızlı bir güzergâh arayışı, Türkiye’nin kilit rol oynadığı **”Orta Koridor”**u (Trans-Hazar Uluslararası Ulaştırma Rotası) her zamankinden daha stratejik hale getiriyor. Peki, Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor’daki riskler artarken, Orta Koridor neden bu kadar öne çıkıyor? Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, bu sorunun yanıtını ve Türkiye için taşıdığı büyük potansiyeli açıkladı.
Neden Orta Koridor? Jeopolitik Riskler Ticaretin Yönünü Değiştiriyor
Avrupa ve Asya arasındaki en önemli ticaret hatları, son yıllarda ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen **”Kuzey Koridor”**u güvensiz bir seçenek haline getirdi. Aynı zamanda, Süveyş Kanalı’ndaki jeopolitik belirsizlikler ve deniz taşımacılığına getirilen karbon vergileri, bu hattın hem riskli hem de maliyetli olmasına yol açtı.
İşte tam bu noktada Orta Koridor, güvenli, daha kısa ve çevreci bir alternatif olarak öne çıkıyor. Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Azerbaycan, Gürcistan ve nihayet Türkiye’ye ulaşan bu hat, buradan demiryolu ile Avrupa’ya bağlanıyor. Demircan’ın vurguladığı gibi, bu rota sadece Türkiye’yi bir köprü haline getirmekle kalmıyor, aynı zamanda onu küresel lojistik pazarında karar verici bir oyuncu konumuna yükseltiyor.
Demiryolu Taşımacılığının Avantajları: Hız, Maliyet ve Çevre
Orta Koridor’un cazibesi, sunduğu somut avantajlardan geliyor:
- Hız Avantajı: Denizyolu ile 35-40 gün süren Çin-Avrupa arası taşımalar, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 12-15 güne kadar düşüyor. Bu, özellikle hızlı teslimatın hayati olduğu tekstil, otomotiv ve elektronik gibi sektörler için kritik bir fark yaratıyor.
- Maliyet Etkinliği: Yükselen enerji maliyetleri ve deniz taşımacılığındaki ek vergiler, demiryolunu çok daha rekabetçi bir seçenek haline getiriyor. Demircan, orta vadede navlun dengelerinin demiryolu lehine döneceğini öngörüyor.
- Çevreci Çözüm: Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat hedefleri, düşük karbon emisyonlu lojistik çözümlerini zorunlu kılıyor. Demiryolu taşımacılığı, karayolu ve denizyoluna göre çok daha az karbon salınımı yaparak hem çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor hem de AB uyum sürecini kolaylaştırıyor.
Türkiye İçin Gelecek Vizyonu: Dijitalleşen Lojistik Üssü
Orta Koridor’un başarısı, sadece fiziki altyapı yatırımlarıyla sınırlı değil. Hattın verimli çalışması için dijital entegrasyon büyük önem taşıyor. Türkiye, e-gümrük, blokzincir tabanlı belge yönetimi ve IoT çözümleri gibi teknolojilerle bu rotayı daha güvenli ve şeffaf hale getirmeyi hedefliyor.
Bu yatırımlar, Türkiye’nin lojistik merkezi olma vizyonunu güçlendiriyor. Çin’in Kuşak-Yol Girişimi ile uyumlu bir şekilde ilerleyen Orta Koridor, Türkiye’nin yalnızca bir transit geçiş noktası değil, aynı zamanda bölgesel bir lojistik üssü olarak konumunu pekiştiriyor.
Ali Demircan’ın da belirttiği gibi, Orta Koridor, Türkiye’nin ekonomik ve stratejik değerini artırarak onu küresel ticaretin merkezine yerleştirme potansiyeli taşıyor. Bu rota, geleceğin ticaretini şekillendirecek en önemli hatlardan biri olarak öne çıkıyor.

