Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, bu yıl için bütçe plan yapmakta zorlandıklarına işaret ederek, “Küçük firmalar aramızdan ayrılabilir. Bu süreci iyi yönetemeyecek firmalar olacak. Şu anda şoförlerimizin büyük kısmı EYT’li bu büyük firmalar için büyük sorun olacak” dedi.
Ayşem Ulusoy ile lojistik sektörünü ve sorunları konuştuk.
– 2022 sektörünüz açısından nasıl geçti?
Bizde kötü süreç aslında 2019’da başladı. Yaşanan kaotik süreç ve belirsizliği yönetirken konteyner krizi ve navlun artışları geldi. Devamında yakıt zamları ve maliyet artışları kaynaklı rotalarımız tamamen değişti. Sonra da Rusya-Ukrayna savaşı… Üst üste birçok olumsuz durum yaşandı. Bugün dünyanın en iyi ürününü üretin eğer lojistik gücünüz güçlü değilse küresel rekabetteki gücünüz ciddi anlamda azalıyor. Yeni dönemde lojistiğini yönetemeyen bir ülke dış ticaretini de yönetemeyecek.
MİLLİ FİLO OLUŞTURALIM
– Lojistiğe yön vermek için nasıl bir sistem kurulmalı?
Bizim bundan sonraki hedefimiz milli filo kurmak olmalı. Milli gemilerimiz olmalı. Yakıt fiyatları artsa bile milli bir filonuz olduğunda güç de bizde olacak.
Şu anda Ro-Ro gemilerin tamamı yabancı sermayeli. Pandemide lojistiğin kıymeti anlaşıldı. Gümrük mevzuatlarında eğer gerekli düzenlemeleri zamanında yapabilirsek iş yapışımız daha kolay olacak. Türkiye’yi transit cennetine çevirmemiz lazım. Singapur Dubai bunun güzel örneklerini yaptılar. Mevzuatlarda sadeleşme gerekiyor. Yük buradan çıktı tamam Almanya’ya Japonya’ya satalım ama burada pembe bir tablo çizemeyeceğim. Eğer lojistiğimizi iyi kurgulayamazsak bu pazarı kaybedeceğiz.
KAPILARDA ÇOK BEKLİYORUZ
– Bu alanda somut olarak neler bekliyorsunuz?
Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi kapsamındaki orta koridor güzergâhında hedeflenen kapasiteye ulaşılması için öncelikle Türkiye’nin ardından komşu ülkelerin altyapı, gümrük ve mevzuat iyileştirilmelerini yapması gerekiyor. Altyapı problemleri var. Raylar birbirine uymuyor. Orta koridorda limanlarla demiryolu bağlantılarının yapılması gerekiyor. Bakû-Tiflis-Kars demiryolu hattı, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve liman yatırımları daha işlevsel hale getirilmeli. Mevzuat ve gümrük süreçleri daha sadeleştirilmeli. Karayolu sınır kapılarında bekleme süreleri kuyruklar çok fazla. Her sorunu lojistikçi çözemez, ülkeler arası sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu problem sadece lojistikçinin problemi değil ihracatçının da problemi. Günlerce onun malı sınırda bekliyor. Bekleme uzun olunca hem Türk nakliyecisi hem ihracatçısı para kaybediyor. Yeşil lojistik deniyor ama orada arabalar sürekli bir karbon salıyor. Biz Türkiye’yi lojistik cazibe merkezi yapmak zorundayız. 27 Ocak’ta yuvarlak masa toplantılarına başlayacağız. İlki transit taşımacılıkla ilgili olacak.
KREDİYE İHTİYAÇ VAR
– Navlun fiyatlarında bir gerileme var, nereye kadar düşer?
Bu yıl sonunda sulara çok gemi inecek. Eylül sonunda navlun fiyatları 4 bin dolara kadar inmişti, bu düşüş devam edecek.
– Milli filo oluşturmak için bir kaynak var mı?
Şu anda derdimiz o. Firmalar krediye bile ulaşamıyor. Lojistik bu ülke için önemliyse artık hak ettiği değeri bulması gerekiyor. Sanayiciye turizme ciddi krediler çıkıyor. Biz hizmet ihracatçısıyız. Hak ettiğimiz değeri
de görmek
istiyoruz.
ŞOFÖR SIKINTISI BÜYÜYECEK
– Bir ara sektörde ciddi şoför sorunu vardı, aşıldı mı?
Maalesef ciddi insan kaynağı ihtiyacımız var. Yeni nesil şoförlük yapmak istemiyor. Bu mesleği teşvik etmeliyiz. Bunun için dernekte yeni çalışmalar başlatacağız. Sektörde şu anda 90 bin kişi çalışıyor.
– 2023 seçim yılı, tüm sektörler yılı zor geçecek diye öngörüyor sizin öngörünüz nedir?
Avrupa’da ciddi resesyon var. Firmalar yatırım yapma konusunda kararsız, hizmet ihracatında 84 milyar doların üzerinden bir rakamdan söz ediliyor. Bizim hedefimiz 45 milyar dolar. O yüzden farklı pazarlar bulmaya çalışıyoruz.
En zor bütçeyi bu yıl yaptık. Aslında bu yıl bütçe yapamadık daha. Normalinde aralık ayında bütçeleri planları yapardık. Öngöremediğimiz bir tablo var. Bütçelerimizi senelik yapıyorduk, bu yıl belli ki üç aylık yapacağız. Belirsizlikten korkar olduk. Eskiden daha atik davranıyorduk. Çalışan maliyetlerimiz, lojistik depo kiraları çok arttı. EYT çıkacak orada hem çalışan kaybı olacak hem firmalara ciddi maliyet binecek. Doluya koyuyoruz almıyor, boşa koyuyoruz dolmuyor. Bu yatırımımızı da etkiliyor.
– Bu dönemde sektörde batan firma olur mu?
Küçük firmalar aramızdan ayrılabilir. Bu süreci iyi yönetemeyecek firmalar olacak. Şu anda şoförlerimizin büyük kısmı EYT’li, bu büyük firmalar için büyük sorun olacak. Bu süreç şirketleri zorlayacak. Lojistiği yönetemezsek dış ticareti yönetemeyeceğiz. Lojistikçi çok ekstrem bir durum olmadığı sürece bu yılı ortalamada götürecek. Önümüzde seçim dönemi, Avrupa’daki resesyon, Rusya-Ukrayna savaşı… O yüzden bu yıl nasıl geçecek öngöremiyoruz.
DEVLET DESTEĞİ ŞART
– Bu dönemde kamudan beklentileriniz neler?
Yeşil lojistikle, sınırda sıfır karbon düzenlemesiyle bizim maliyetler zaten ciddi şekilde aratacak. Eğer devlet tarafından hem satın alma, hem insan kaynakları tarafından doğru ve net desteklenmezsek çok büyük sıkıntı olacak. O yüzden pembe bir tablo yok bu tarafta. 1 Ekim 2023’te sınırda sıfır karbon düzenlemesi yürürlüğe girecek. Artık şapkayı önümüze koymamız gerekiyor. Biz bu süreçten kan kaybederek değil güçlenerek çıkmak istiyoruz. Lojistik köy mü kasaba mı kuracağız artık bunun kurulması gerekiyor. Yatırım desteğine ihtiyacımız var. Dijitalleşmeyen firmalar ayakta kalamayacak.